Bilardo Topları
Ayrildigimiz gundu.
Mutfaktaydik, buzdolabinin yaninda, kapisi acikti, her sey bambaska gorunuyordu yuzune vuran o soguk isikta
'Biliyor musun' dedin, 'Sen neye benziyorsun biliyor musun?'
Epeydir aradigin birseyi bulmus olmanin hem sevinc, hem keder veren gizi bir an icin bulandirmisti yuzundeki tedirginligi, kirikligi. Sis isiga cikmisti. Sonra yavasca cevirip basini yuuzme baktin kuyuya dusmeye benzeyen derin bir korkuyla.
'Neye?' dedim, yan yanayken yasadigimiz ayriligin adini sorar gibi, 'Neye?'
'Bilardo toplarina.'
'Neden ?' dedim.
'Yazgini hep baskalarinin istakalarinin insafina birakiyorsun da ondan...'
Bir ucurum gibi derinlesen sessizlik o an baslamisti bile bizi birbirimizden uzaklastirmaya.
Beni terk etmeden once yaptigin son konusma oldu bu.
Sonra iki arkadasim geldi, birinin omuzunda agladim, hangisiydi simdi hatirlamiyorum. Sonra birlikte baska bir kente gittik, anlarsin ayriligin ilk gunlerinde o eve katlanamazdi, sonra ben baska asklara, sonra baska evlerin duvarlarina baska takvimler astim
Simdi ne zaman birinden ayrilsam, istakalarin sesi patliyor kulaklarimda
ardindan bilardo toplari
dagiliyor dort bir yana
Seni hatirliyorum o soguk isikta bir daha
bir daha
bir daha
1991, Ocak 1992